-
Koronavirüs varken nasıl para kazanılacak? Bizi ne bekliyor?
Dünya gündeminde önemli yer eden Korona virüsü Türkiye’de de resmi olarak savaş ilan edilecek kadar önemle dikkate alınıyor.
Toplumda henüz sokağa yansıyan ciddi bir tedirginlik belirtisi olmasa da, çoğu kişinin gözlem halinde tedirgin olduğu söylenebilir ve korkunun (virüsün de tabi) çığ etkisiyle insanların birbirinden etkilenerek büyümesi an meselesi olabilir.Peki ülke genelinde hızlı bir endişe ve korku yaşanması durumunda bunun ticarete etkisi neler olabilir.
– İnsanlar stok yapmaya başlar ve tek kullanımlık ürünlerin stoğunda hızlı bir tüketim yaşanabilir
– Google İrlanda’da haftanın bir günü evden çalışma şeklinde bir tedbir uygulamıştı. Öyle sanıyorum ki birçok şirket ya yarı zamanlı ya tam zamanlı evden çalışma modelini uygulamaya koyabilir.
– Cafe, restaurant, bar, etkinlik gibi kalabalık alanlar tercih edilmemeye başlanır
– Toplu ulaşım tercih edilmemeye başlanır. Özellikle ışık görmeyen underground ulaşımları
– Yurtdışı giriş çıkışlarında sorun yaşanabilir. Karantina tedbiriyle seyahatlar zorlaştırılabilir.Fırsatlar
– Sosyal medya, internet kullanımı artar ve dijital pazarlama faaliyetleri çok daha yüksek performansa ulaşır.
– E-ticaret ve kapıya siparişte artış yaşanır. Online sipariş alt yapılarına daha fazla yatırım ihtiyacı doğar.
– Özel ulaşım şirketleri daha fazla talep görür, şoför ve araç talebi artar.
– Scooter, bisiklet satış ve kiralama hizmetlerine olan talep artar.
– Fiverr, Freelancer gibi freelance iş platformlarına olan talep artar.
– Online eğitim, etkinlik ve toplantılara olan talep artar.
– Çin’le azalan ticaretin lojistik ve maliyet olarak ideal bir ikamesi olarak Türkiye’nin tercih edilecek olması.Optimist bir insan olarak amacım kesinlikle korku yaymak değil. Ama her ihtimale karşı hazırlıklı ve planlı olmaktır. Sizler de olası gelişmeler ve düşüncelerinizle ilgili paylaşımlarınızı iletirseniz çok sevinirim.
-
1 Yanıt
-
Kısa vadede evet dijital pazarlama girişimleri artar, fakat büyüyen ve gelişen markalar belli. Bu durum en çok Getir’in işine yarar. Diğer yandan uzun vadede planlanan girişimler tutabilir…uzun vadeli diyorum çünkü Corona henüz tam olarak yayılmış değil. Güney yarım küre kışa girmeye hazırlanıyor, çoğu fakir ve az gelişmiş ülkeler güney yarım kürede yer aldığını göz önünde bulundurursak virüs yayılması da bu bölgelerde daha hızlı ve daha ölümcül şekilde yayılabileceği beklentisi doğacaktır. Elbet bunun 6 ay sonrası da var…yani bu sefer kuzey yarım kürenin kış mevsimine girmesi. Tahminim virüs güney yarım kürede iyice yayılacak, belki de influenza virüsü gibi kendini geliştirip mutasyona uğrayacak (bu konuda çeşitli söylentiler var fakat kanıtlanmış bir deney yokmuş). Bu olursa işte o zaman kuzey yarım kürenin başı derde girer. Anca o tarz aşamalardan sonra belki ülkemizde de dijitalleşme daha ciddiye alınmaya başlar…uzun vadeli projeler gelişir. Ama ondan once yapılacak her girişim sadece varolanların iş modelini kopyalayıp ‘piyasayı piç etmek’ olur kanısındayım. Böyle düşünüyorum çünkü ülkemizde “iş yapma” modeli – günü kurtarmak için varolanları taklit edip pastanın kenarından hırsız fare gibi tırtıklamak, yeni ve faydalı bir model icat etmekten daha kolay olmuştur. Son bir ayrıntı…Dijital pazarlama hacmi artması için sadece “talep artması” ile olamaz, o talepleri karşılamak için elimizde mal olması da gerek. Eee virüs nedeni ile ithalat yok…Üretim yapacaksınız ama hammadde yok o da yurtdışından gelmesi gerek. Sonuç – elimizde belki müthiş bir dijital pazarlama modeli var (üretimden teslimata kadar) ama mal yok…İmalat için hammadde yok, yani yine başladığımız yerdeyiz.
